Türk-Alman ilişkileri neden sorunlu?



Türk-Alman ilişkileri neden sorunlu?
Almanya Başbakanı Angela Merkel, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra ilk Türkiye ziyaretini gerçekleştirdi. Yani gecikmiş bir ziyaret…
Merkel’in ziyaretinin gecikmiş olması iki ülke ilişkilerinin sorunlu olduğuna işaret ediyor. Alman ve Türk medyasındaki haberlere bakıldığında da iş birliğinden çok sorunların öne çıkarıldığı görülüyor.
Peki, Türk-Alman ilişkileri neden sorunlu ve bu sorunların aşılması için ne yapılması gerekiyor?
Önce Türkiye’nin Almanya’ya yönelik eleştirilerine bakalım.
Almanya’nın PKK ve FETÖ konusundaki politikası Türkiye’nin bu ülkeye yönelik eleştirilerinde öne çıkan konuların başında geliyor. PKK’yı bir terör örgütü olarak kabul etmesine rağmen, bu örgütün ülkesinde faaliyet göstermesine müsaade eden Alman hükûmeti, NATO çatısı altında müttefiki olan Türkiye ile teröre karşı iş birliğinden çok uzak bir tavır sergiliyor. PKK’nın finans ve insan kaynağının bir kısmını Almanya’da topladığı ve Berlin’in buna göz yumduğu biliniyor. Hatta mensupları ya da sempatizanlarının Sol Parti (Die Linke) gibi partilerin çatısı altında Federal Meclis, eyalet parlamentoları ve şehir yönetimlerine girdikleri de biliniyor. PKK teröristlerinin Türkiye’ye iadesi konusunda da Berlin’in tutumunun Ankara’nın beklentilerinin çok altında olduğunun altını çizelim.
FETÖ konusunda ise Almanya’nın izlediği politikanın Türkiye’yi daha çok rahatsız ettiği görülüyor. FETÖ’yü bir terör örgütü olarak kabul etmeyen ve bu örgüt ile 15 Temmuz darbe girişimi arasındaki bağı reddeden Berlin yönetimi, Türkiye’nin bu örgüte yönelik güvenlik kaygılarını görmezden geliyor. Almanya’ya iltica başvurusunda bulunan FETÖ’cü eski NATO subaylarının Türkiye’ye iadesi meselesi Türk-Alman ilişkilerinde en önemli sorunlardan birisi olmaya devam edecek.
Türkiye’den Almanya’ya yönelik bir başka eleştiri, Berlin’in Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliğine karşı tutumu konusundadır. Merkel’in başında olduğu Hıristiyan Demokrat Birliği’nin (CDU) Türkiye’nin AB üyeliğini reddeden politikaları Ankara’da dostça bir tutum olarak görülmemekte ve değiştirilmesi beklenmektedir.
Alman medyasında çok yaygın olarak Türkiye karşıtı yayınların yapılması ve özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın diktatör olarak resmedilmesi de Türkiye’deki iktidar çevrelerinde kasıtlı ve düşmanca politikanın bir aracı olarak değerlendirilmektedir. Bu şekilde 3-4 yıldır yürütülen karalama kampanyasıyla Türkiye’de bir iktidar değişikliğinin gerçekleştirilmeye çalışıldığı ve Alman medyasının bu yayın politikasıyla, Türkiye’ye karşı yürütülen uluslararası bir kampanyanın önemli parçalarından birini oluşturduğu düşünülmektedir. Bazı Alman siyasetçilerinin de bu karalama kampanyasına destek vermeleri ise Türkiye’de Almanya’ya karşı rahatsızlığı artırmaktadır.
Şimdi, Almanya’nın Türkiye’ye yönelik eleştirilerinin ne anlama geldiğine bakalım.
Merkel’in ziyareti sırasında gündeme gelen konuların da gösterdiği gibi, Alman yönetiminin Türkiye’ye yönelik eleştirileri kendi ülkesini doğrudan ilgilendiren konulardan çok Türkiye’nin iç siyasetine dair beklentilerle ilgili. Türkiye’nin Almanya’nın çıkarlarını doğrudan hedef alan bir tavrı olmadığı için Alman Başbakanı, Ankara’nın ekonomik ilişkiler ve Suriyeli mülteciler gibi konulardaki iş birliğine dair övgü dolu sözler söyledikten sonra, sözü Türkiye’nin iç politikasına getirip eleştirilerini sıralıyor.
Ülkesindeki Türkiye karşıtı lobinin kulaklarını dikmiş bir şekilde, Türkiye’ye karşı yürütülen karalama kampanyasına nasıl destek olacağını beklediğini bildiği için, insan hakları, medya özgürlüğü ve demokrasi konusunda Ankara’ya ders vermeye girişiyor. Türkiye’deki terörle mücadele konusundaki yasaların sert olduğundan şikâyet ediyor ve PKK, FETÖ ve DEAŞ başta olmak üzere sayısız terör örgütünün hedefindeki bir ülkeden kendi ülkesindekine benzer düzenlemeler yapmasını beklediğini dile getiriyor. Bunu yaparken, Berlin’deki terör saldırısının ardından terörle mücadele yasalarını sertleştirme kararı aldıklarını da, artık Batılı ülkelerde Müslüman olmanın potansiyel suçlu olmak anlamına geldiğini de unutuyor.
Türkiye’deki muhalefet partileriyle de görüşen Merkel, ülkesindeki “Türkiye’ye demokrasi dersi vermezsen karalama kampanyasından sen de payını alırsın” edasıyla bekleyen Türkiye’deki hükûmet karşıtı lobiye selam göndermiş oluyor.
Görüldüğü gibi, Türk-Alman ilişkilerindeki sorunların temelini, Almanya’nın Türkiye’nin iç işlerine karışması oluşturuyor. Almanlar bu huylarından vazgeçtikleri zaman ilişkilerimiz normalleşecektir.




Powered by proGEDIA