Kriz ve Kritik III – Kadın, Kriz, Kritik
Kriz ve Kritik konferanslarının üçüncüsü 28-29 Kasım 2012 tarihlerinde Sakarya Üniversitesinde düzenlendi. Konferans Sakarya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü ve Bilgi Kültür Merkezi’nin işbirliğiyle yapıldı. Türkiye’nin değişik üniversitelerinden akademisyenler ve öğrenciler “Kadın” meselesini tartışmak üzere Sakarya Üniversitesi’ne geldiler. İki gün süren konferans boyunca “Türkiye’de Kadın Deneyimleri”, “Kadın ve Kimlik”, “Türkiye’de Kadın Çalışmaları”, “Kadın ve Din”, “Kadın ve Beden”, “Kadın ve İktidar”, “Medya, Kadın, Temsil”, “Çalışma Hayatı ve Kadın” başlıkları altında sekiz panel yapıldı.
Artık gelenekselleşen Kriz ve Kritik konferanslarının “Kadın” konulu üçüncüsünün amacı, Türkiye’de KADIN konusunun hem kuramsal hem de deneyimsel boyutlarının eleştirel bir perspektifle irdelenmesiydi. Konferansa katılanlar yalnızca akademik çevrelerle sınırlı değildi. Kadın konusunda çalışan ve politik mücadele yürüten çeşitli sivil toplum örgütleri açtıkları stantlarla ve bazı panellerde bizzat konuşmacı olarak görev alarak katıldılar. Bazı aktivistler de aynı şekilde hem konuşmacı olarak hem de dinleyici olarak konferansta yer aldılar. Prof. Dr. Fatmagül Berktay’ın “Hayalden Hakikate: Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Kadınların Özgürleşme Mücadelesi” isimli açılış konuşmasıyla konferans başladı. Hemen ardından açılış oturumuna geçildi. Açılış oturumunda Doç. Dr. Aksu Bora ve Doç. Dr. Alev Erkilet konuşmalarını yaptılar. Siyaset ve hukuk tartışmalarında klasik yöntemin dışında bir yöntemle, çoğu zaman gizli kalmış iktidar alanlarının teşhiri bakımından çok verimli bir konferans olduğu genelde tüm katılımcılar tarafından belirtildi. Prof. Dr. Fatmagül Berktay ise konferansı ve “Kriz ve Kritik” temasını Üniversitenin kendi varlık sebebine sahip çıkması olarak değerlendirerek, böyle faaliyetleri çok önemsediğini belirtti.
Konferanstan Notlar
Doç. Dr. Aksu Bora, önümüzdeki dönem kadının krizinden çok erkeğin krizine sahne olacaktır derken, kapitalizmin geçirdiği dönüşümle ilgili olarak da konuşan Bora, “artık sizden sadece bedeninizi ve zamanınızı kiralamanızı istemiyorlar. Mutlu görün, güler yüzlü ol, pozitif ol, neşeli ol diyerek ruhunuzu da kiralıyorlar” şeklinde konuştu.
Doç. Dr. Alev Erkilet ise kadına yönelik şiddeti ve ötekileştirmeyi meşrulaştıran şeyin çoğu zaman din olduğunu işaret ederek, Ali Şeriati’den mülhem bir şekilde “dine karşı din” formülünü savundu. Erkilet’e göre gerçek din, sahtesine karşı ortaya çıkarılmalı ve savunulmalı, korunmalıdır.
Konferansın “Türkiye’de Kadın Deneyimleri” başlıklı ilk panelinde konuşan Doç. Dr. Gonca Bayraktar Durgun, 28 Şubat sürecinde yurtdışından döndükten sonra üniversitede yaşadığı deneyimleri, sözlü tarih metoduyla anlattı. Hem bu metodun kavramsal olarak açılımını yapan hem de kendi öz deneyimini örnek olarak aktaran Durgun’un sunumu bir dönemin yaşanmışlıklarını çarpıcı bir biçimde aktarması bakımından oldukça önemliydi.
