Kriz Kritik II – AB’nin Kriz ve Kritiği
Avrupa Birliği’nin Krizi ve Kritiği başlıklı, Kriz ve Kritik Konferanslarının ikincisi 25- 26 Nisan 2012 tarihlerinde Sakarya Üniversitesinde yapıldı.
Avrupa Birliğinin pek çok boyutuyla tartışıldığı ve gerek yurt içinden gerekse yurt dışından çok değerli akademisyenlerin ve bürokratların katıldığı konferans, Sakarya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, ABADM (Avrupa Birliği Araştırma ve DökümantasyonMerkezi)ve Bilgi Kültür Merkezi’nin ortak organizasyonuyla düzenlendi.
İki gün boyunca devam eden konferansa çok sayıda öğrenci ve akademisyen de dinleyici olarak katıldı. Türkiye-AB İlişkileri, AB ve Çokkültürlülük, AB ve Ekonomik-Finansal Kriz, AB ve Uluslararası İlişkiler, AB ve İktidar, AB ve Ekonomik Entegrasyon konu başlıkları altında altı değişik panelin yapıldığı konferansta esas hedef, Avrupa Birliği’nin siyasetten ekonomiye, sosyal ve çok kültürlülük politikalarından dünya siyasetinde bütünsel karar alma yeteneğine kadar birçok düzlemde yaşadığı krizlere anlamlı ve eleştirel bir yaklaşımın getirilmesi ve AB’nin demokrasi idealinin bu krizlere rağmen kendi kendisini tahkim edebilmesinin yollarının tartışılmasıydı.
Konferansın açılış konuşmaları T.C. Avrupa Birliği Bakanlığı’nda görevli Büyükelçi M. Haluk Ilıcak, Sakarya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Elmas ve Kriz Kritik Konferansları Düzenleme Kurulu adına Sakarya Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden Yrd. Doç. Tuncay Kardaş tarafından gerçekleştirilirken, diğer katılımcılar arasında Danimarka Aarhus Üniversitesi’nden Prof. Dr. Knud Erik Jørgensen, İngiltere Lancaster Üniversitesi’nden Prof. Dr. Aristotle Kallis, Aksaray Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Acar ve gazeteci yazar Herküs Millas bulunuyordu.
Konferanstan Notlar
Sakarya Üniversitesinden Prof. Dr. Kemal İnat: “Her şey bir kenara sadece 60 yıldır Avrupa’da savaş ve şiddeti engellediği için bile AB başarılı sayılabilir” diyerek AB’nin barışı tesis edici işlevine işaret etti.
Danimarka’nın Aarhus Üniversitesi’nden Prof. Dr. Knud Eric Jorgensen, “Krizi tespit ettikten sonra onun kritiğini yapma fikri çok önemli. Bu konferans bu yüzden çok önemli” şeklinde konuşarak Kriz ve Kritik konferanslarının önemini vurguladı ve “AB’nin çökeceğini söylemek aslında bir uyandırma çabasıdır. Çöksün diye söylenmiyor, önlem alınsın demek isteniyor.” şeklinde bir yorum yaparak AB krizinin çözümü için yapılan çağrıları analiz etti.
Lancaster Üniversitesi’nden Aristotle Kallis ise “How (Bad) Ideas Spread and Become ‘Mainstreamed’” isimli sunumunda Fransa’da Le Pen’in oylarındaki artışın kendisini endişelendirdiğini çünkü bir ülkedeki aşırı sağ parti uygulamalarının domino etkisi biçiminde diğer ülkelere sıçradığını söyledi. 2009 yılında İsviçre’de yapılan minare oylamasının Polonya, Avusturya, İtalya ve Katalonya’daki (Avrupa’daki) etkilerinden bahsederek bu fikrinin örneklerini sundu.
