Çekilmede Revizyon

Prof. Dr. Burhanettin Duran | Görüş & Analiz | 23 Şubat 2019, Cumartesi


Washington, Suriye’den çekilme kararında revizyona gidiyor. Çekilmenin nisan ya da en geç yaz ayına kadar tamamlanmasından bahsediliyordu. Beyaz Saray’dan gelen yeni açıklamada 200 ABD askerinin “barışı sağlamak”amacıyla “belirli bir süre daha” Suriye’de kalacağı belirtildi. Türkiye ve ABD’nin güvenli bölge konusunda birlikte çalışma iradesi de teyit edildi. İlginçtir bu açıklama, önceki çekilme kararı gibi, Trump’ın Erdoğan ile yaptığı telefon konuşmasından sonra geldi. Ve Avrupalıların ABD’nin çekildiği durumda Suriye’de kalmayacağının netleştiği günlere rastladı. Çekilme kararındaki bu revizyonu nasıl okumalıyız? Asker sayısının 2 binden 200’e inmesi, çekilmeyi zamana yaymak mı, yoksa güvenli bölge kurma zorluğunu yönetmek için geçici bir karar mı?

***

Öncelikle Washington, hızlıca tümüyle çekilirse birbiriyle çelişen hedefleri gerçekleştiremeyeceğini fark etti. DEAŞ’ı kalıcı bir şekilde yenme, YPG’yi koruma, Türkiye’nin güvenliğini sağlama ve Rusya-İran-Esed üçlüsünü uzak tutma gibi iddialı hedefler için sadece hava sahasını kontrol etmek yeterli değil. Washington’daki karar alıcılar arasında askerin de sahada olması lazım görüşü baskın çıktı. Dahası, ABD askerinin olmadığı yerde herhangi bir koalisyon gücü bulunamayacağı da netleşti. Gelinen nokta da Trump’ın bürokratları güvenli bölgeyi Türkiye ile birlikte kurma dışındaki seçenekleri de tüketmiş görünüyor. ABD komutanları YPG’ye “rejimle işbirliğine girersen yardımı keseriz” tehdidinde bulunduğuna göre bölgeyi Rusya ve Esed’e bırakma seçeneği gündem dışı. ABD’siz bir koalisyon gücü oluşturmak da imkansız. Geriye Türkiye ile birlikte güvenli bölge kurma seçeneği kalıyor. Burada henüz netleşmeyen bir husus var. 200 askeri bulundurma kararı Avrupalıları da dahil etmek için mi, yoksa YPG konusunda Ankara ile tedrici bir formülü işletebilmek için mi? Yoksa YPG’lilerin “bizi korumaya devam edin, çekilmeyin” talebini karşılamak için mi? Trump’ın bürokratları her geçen gün güvenli bölgenin Türkiye ile birlikte kurulmasının bir zorunluluk olduğunu görüyorlar, görecekler. “Avrupalılarınvarlığı” ikincil bir mesele. 200 asker ile de YPG’nin ilanihaye korunması mümkün değil.

Sonuç alıcı müzakere süreci başlıyor mu?Bu zamana kadar yapılan görüşmelerde güvenli bölgenin nereyi içerdiği ve YPG’nin konumunun ne olacağı konuları karşılıklı sunulan harita ve planlarla tartışılmadı. Türk tarafı ABD’nin çekilme planını bekliyordu. 20 milin tam anlamının ne olacağını karşı tarafın netleştirmesini istiyordu. Şimdi 200 askerin kalacağı belli olduğuna göre, Amerikalıların daha somut öneriyle gelmesi beklenir. Böylece iki taraf arasında alternatif planların konuşulacağı çetin bir pazarlığın başlayacağını öngörebiliriz. Savunma Bakanı Akar ve Genelkurmay Başkanı Güler’in dünkü Washington temaslarının bu yönde bir başlangıç olması kuvvetle muhtemel. Önümüzdeki hafta çok sayıda üst düzey ABD’li yetkili de Ankara’ya gelecek. Bu müzakerelerden olumlu sonuçlar çıkmasını umut edelim. Zira, daha önce de belirttiğim gibi, güvenli bölgenin kurulması son yıllardaki Türkiye ve ABD arasındaki gerilimli dönemden çıkışı sağlayabilecek bir fırsat penceresi. Suriye iç savaşı etrafında bozulan ilişkiler çekilme vesilesi ile tamir edilebilir. Güvenli bölge müzakerelerinde yol alabilmek için de son günlerde gündeme gelen S-400 geriliminin bir süre daha ertelenmesi gerekir.

[Sabah, 23 Şubat 2019]







Powered by proGEDIA