Muhalefette İttifak Değil, Kalıcı Olma Taktikleri Var

Dr.Öğr.Üyesi Nebi MİŞ | Görüş & Analiz | 14 Nisan 2018, Cumartesi


Muhalefette İttifak Değil, Kalıcı Olma Taktikleri Var

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hafta içinde Anavatan Partisi Genel Başkanı İbrahim Çelebi ile görüştü. Görüşmenin ardından, açıklama yapan ANAP lideri Çelebi “ittifak meselesinin gündeme gelip gelmediği” ile ilgili bir soruya “buraya ittifak görüşmesi için gelmedik” açıklamasını yaptı.

Bu görüşmenin ardından, kamuoyu hâlâ ANAP diye bir partinin ve bu partinin de bir genel başkanının olduğunu duymuş oldu.

Bir önceki hafta Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal CHP genel merkezinde Kılıçdaroğlu’nu ziyaret etmişti.

Böyle bir parti ne zaman kuruldu, son seçimlerde kaç oy aldı, genel başkanı kimdir, neyi savunuyor? Bilinmiyor. İsminin Demokrat Parti olmasından dolayı, seçmenler bu partinin sağ görüşe yakın olduğu tahmininde bulunabilir.

Devam edelim.

Uzun süredir, “ilkeler ittifakı” söylemi ile ittifak yapacak parti arayan CHP, İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’i parti genel merkezinde ziyaret etti.

Görüşmenin ardından Akşener, “görüşme boyunca ‘ittifak kelimesi’ tek bir defa bile geçmedi. Zira kongremizde de ifade ettiğim gibi, bir ittifak arayışımız yok ve biz ittifakı milletimizle yaptık, yapmaya devam edeceğiz. Bu konuda duruşumuz açık ve nettir” açıklamasını yaptı.

Bu açıklamadan 2019 seçimlerinde, CHP ve İP’in ittifak yapmayacağı anlaşılıyor.

CHP’li yetkililer aynı zamanda, bir partisinin olup olmadığını bilmediğimiz, Abdüllatif Şener ile de çeşitli düzeylerde görüşüyor.

Yani meselenin özeti, tabela partisi olsa bile ittifak yapacak parti aranıyor. 2014 seçimlerinde çatı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu’nu, birçoğunun adını bile duymadığımız, 13 partinin desteklediği açıklanmıştı.

***

Muhalefette ittifak arayışında gelinen nokta şimdilik şu: İP’in CHP ile ittifak yapmayacağı en yetkili ağızdan açıklandı. İP, SP ve DP arasında ilkeler bazında milletvekilliği seçimlerinde ittifak için anlaştığı kamuoyuna yansıdı.

Buradan da şu sonuç çıkıyor: SP ve DP, İP ile ittifaka giderse, CHP bu partilerle de ittifak yapamamış olacak.

Uzun süre SP ile ittifakı gündemde tutan, hatta SP adına Abdullah Gül’ün adaylığının bir şekilde tartışılmasına öncü olan CHP, beklentisine ulaşamamış olacak.

Peki, tüm bu çabaların siyasetteki anlamı ne? Artık tarih olmuş partilerin isimlerinin tekrar gündeme getirilmesinin siyaseten bir karşılığı var mı?

Daha da önemli bir soru, gerçekten Cumhur İttifakı karşıtı muhalefet kendi arasında bir ittifak yapmaya istekli mi?

Önce şunu net olarak belirtmek gerekiyor. Cumhur ittifakı karşıtı muhalefette ittifak arayışından daha çok kendi içlerinde taktiksel bir mücadele var.

İP bir defa Cumhur İttifakı karşıtı muhalefetin toptan kazanmasından çok, kendisinin seçim sonrası siyasette kalıcı olmasına yönelik bir siyaset izliyor.

Bunun da yolunun, seçimlere kadar kilit parti görüntüsü vererek kamuoyunun gündeminde yer almakla mümkün olacağını düşünüyor.

HDP ile iş birliği ve ittifak yapacak bir CHP’ye yanaşmasının, durduğu yerin ve parti yönetiminin çoğunluğunun milliyetçilerden oluştuğu dikkate alındığında, ters tepeceğini düşünüyor. Akşener aday olarak, cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turuna kadar siyasetin gündeminde ön sırada olmak istiyor.

Hatta CHP ile HDP’nin seçim ittifakına girmesinin, kendisine yarayacağını düşünüyor. CHP tabanından ulusalcı ve Atatürkçü seçmenlerin kendisine oy verebileceğini varsayıyor.

Tabanı AK Parti’ye oy veren ve sadece yönetici düzeyinde varlığını sürdüren SP de siyaseten varlığını AK Parti karşıtı yerlerde oyalanarak sürdürebileceğini öngörüyor.

HDP, kendi cumhurbaşkanı adayını çıkaracağını birkaç kez dile getirdi.

Tüm bu açılardan bakıldığında, cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turu için muhalefetin ortak bir aday çıkarması şimdilik zor görünüyor. Milletvekilliği ve yerel seçimlerde ise kısmi ittifaklar düşünülüyor.

Ama muhalefet partilerinin taktiksel hamlelerine bakıldığında ve her partinin kendi çıkarını merkeze koyduğu dikkate alındığında, buradan geniş bir ittifakın oluşması gittikçe zorlaşıyor.

Tabela partilerinin gündeme getirilmesi ise, sağ seçmen bloku ile ilgili. Yani, muhalefette sadece HDP ve CHP’nin olmadığı algısını sağ seçmende oluşturmak için bu tip manevralar yapılıyor…

*SETA, 14 NİSAN 2018





Powered by proGEDIA