İnsanca Yaşama Talebinin Ağır Bedeli

Arş. Gör. Ahmet Üçağaç | Görüş & Analiz | 29 Ağustos 2013, Perşembe


Bundan yaklaşık üç sene evvel (Aralık 2010) Kuzey Afrika ve Ortadoğu bölgesinde halklar despotik yönetimler ve bu yönetimlerin zalim ve son derece adaletsiz yönetimlerine yeter demek için büyük bir hareket başlatmışlardır. Halk hareketlerinin yaşandığı ülkeler içerisinde en önemli ülkelerin başında Mısır ve Suriye gelmektedir. Bundan dolayıdır ki bu ülkelerin geçiş dönemlerinde rol oynayan birçok aktör bulunmaktadır.

Mısır aslında 2012 Haziran ayında yapılan seçimlerin ardından tarihinin demokratik yollarla gelen ilk Cumhurbaşkanını seçerek özgürlük ve demokrasi adına Mısır’la aynı uğurda mücadele eden diğer Arap ülkeleri için çok büyük umutların doğmasına vesile olmuştur. Ne var ki bu kadim medeniyet bugünün medeni yöntemleriyle seçilen hükümetine bir sene dahi tahammül edemeyerek son derece zalim, sert ve birçok insanın katledilmesiyle sonuçlanan bir askeri darbeyle Meşru hükümeti devirmiş ve Firavun yönetim kültürüne rıza göstermiş görünmektedir.

Suriye konusunda ise her yeni günün yeni acılar getirdiği bir dönemin içerisindeyiz. Suriye’de kendisine bir sıfat bulmakta zorlandığımız yönetimin katliamları iki seneyi aşkın bir süredir artarak devam etmektedir. Ne yazık ki bu katliamların karşısındaki uluslararası kamuoyu vicdanının sessiz kaldığını büyük bir üzüntü ile izlemekteyiz. Zaten Müslümanlar olarak yapabildiğimiz en iyi şey de üzülmek ve acı çekmek olsa gerek. Zira yıllardır içimizi acıtan bunca acı ve ıstıraplar karşısında hep sessiz kalmış, ders çıkarmamış batıya el açmış ve bu durumlar karşısında yapabildiğimiz en büyük keşif ise her seferinde acziyetimizi fark etmek olmuştur.

İnsanlığın onurunu kaybettiği Mısır ve Suriye katliamları karşısında Sakarya Üniversitesi olarak yaşanan katliamları acı içerisinde büyük bir nefretle kınamaktayız.







Powered by proGEDIA